Güncel Haberler

ZAFER HAFTASI, MOTOKROS YARIŞMALARI VE HAYAT İNADINA DEVAM EDİYOR…

Türkiye’de vatandaşın kafasına takılan o kadar çok soru var ki?

-Herkesle niye kötü olduk?

-Dolar niye artıyor düşmüyor?

-Dünya çapındaki Halkbank neden sistemsel hata veriyor ve bize kim, neden operasyon düzenliyor?

-Şarbon hastalığı birden bire nasıl çıktı, Afyon’da da var mı, nerden geldi, gelirken devlet neredeydi?

-Yağmur gibi gelen ve nefes aldırmayan bu zamlara neden devlet düzenleme getirmiyor, neden müdahil olmuyor?

-vs…

-vs…

Bunların hepsini vatandaş konuşuyor… Vatandaş Zafer Haftası etkinliklerini… Kocatepe’ye çıkışı… Motokros yarışmasını… Yarış bölgesinde yapılan konserleri… vs… vatandaş bunları da konuşuyor.

Yani sorunlarımıza rağmen hayat devam ediyor.

Kamu ve özel kurumlar kanalıyla topluma yönelik olarak düzenlenen eğitim ve kültür amaçlı eğlendirici, eğitici, öğretici etkinliklere sosyal hayat diyoruz.

Eğitim psikolojisi ve sosyolojisi okuyanlar bilir. Kişisel sorunları ve problemleri sebebiyle sosyal yönden kendini tecrit eden insanların tekrar sosyal hayata kavuşturulmaları, eskisi gibi bağımsız yaşayabilmeleri, kendi kendilerine yetebilmeleri ve daha üretken hale gelebilmeleri için terapi niteliği taşıyan dayanışma amaçlı etkinlik bütünlüğüne “Sosyal Pedagoji” denir.

Ben kendi adıma gerek klasik müzik, gerek Jaz Müziği, gerek Tiyatro gibi topluma yönelik tüm etkinliklerin sosyal pedagoji olduğuna inanıyorum.

Her ne kadar termalin başkenti, Ege’nin parlayan yıldızı vs gibi hamasi tanımlarla Afyon’un olmayan yıldızını ve başkentliğini hiç kimsede yokmuş da sadece bizde varmış gibi popülizm kapsamında tanıtsak da Afyonkarahisar halkı memur kenti ve asgari ücretliler yatağıdır.

Afyonkarahisar’dan çok az kişi İstanbul trenine binip desteklediği takımın maçına gidebilir…

Afyonkarahisar halkından çok az kişi Afyonkarahisar’a gelen bir tiyatro eserini izleyebilir…

Afyonkarahisar’dan çok az kişi ailece kente gelen bir konsere katılabilir…

Yani Afyonkarahisar’ın kitlesel bir biçimde bilabedel sosyal pedagojik eğitimden geçmesi gerekir…

Yüksek meblağlı hiçbir sosyal etkinlik geniş tabana ve kalabalık ailelere yansımaz. Halk gazetelerden “Aaaa! Athena gelmiş der, Athena Grubu’nun Afyon’da konser verdiğini ”para vermeden okuduğu gazeteden öğrenir…

Afyonkarahisar halkının acilen özellikle belediye gibi, Kültür Bakanlığı gibi, fedakar iş adamları gibi özel kurum ve kuruluşlarca Sosyal Pedagojik eğitimden geçirilmesi gerekir.

Bu yüzden ilimize gelen tüm konserler, tiyatrolar, yarışmalar, spor karşılaşmaları, takımlar ile kaybolan ortadirek tanımındaki dar ve alt gelirli vatandaşlarla gereksiz tenkitlere ve dedikodulara rağmen yılmadan buluşturulmalıdır.

Bu anlamda Zafer Haftası süresince yapılan halka yönelik geniş kapsamlı sosyal etkinlikler ve arkasından yapılan motokros yarışması Afyonkarahisar halkının bunaltıcı ülke gündemlerinde nefes alanı olmuştur.

Eleştirenler olacaktır, ne gereği vardı diyenler olacaktır, şimdi zamanı mıydı diyenler olacaktır, Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar diyenler olacaktır… Kamu ve özel kurumlar bu denilenlere hiç takılmadan yaptıkları etkinlikleri daha da geliştirmek daha da zenginleştirmek daha da yaygınlaştırmak için gayret göstermelidir…

Çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi Afyonkarahisar sosyal hayat fakiridir… Bu yüzden Afyonkarahisar da fazla kitap okunmaz, fazla gazete okunmaz… Dolayısıyla okuma ve bilgi edinme boşluğumuz bilgiye ve belgeye dayanmayan yorumlar ve fısıltı gazeteleri hızlı çalışır. Bu yüzden Afyonkarahisar’da televizyonların eğitici değil oyalayıcı, vakit geçirici dizileri filmleri daha çok izlenir.

Belli yaşamın dışına çıkmayan, belli bir yaşamın içine hapsolan, belli yaşamın dışındaki dünyayla tanışmayan insanlar iletişimsizlik ve etkileşimsizlik sebebiyle özgüveni ve medeni cesareti eksik toplumlar oluşturur.

Kamu ve özel kurumlarımız-kuruluşlarımız sosyal hayatı sağlıklı toplum üretmek istiyorlarsa Afyon’daki sosyal hayatı ben böyle uygun görüyorumdan izole edilmiş kültürel zenginlik ve çeşitlilik vidani görevi ile kuvvetlendirmek zorundadır.

Mesela İbrahim Alimoğlu’nun kurduğu AKSAM Derneği bir kişiye yıkılmamalı, bu özveri takdir edilmeli, Belediye ve Kültür bakanlığı tarafından daha da ivme kazanması için desteklenmelidir…

Keza; Jaz ve klasik müzik festivalimiz de Müslüman mahallesinde salyangoz satımı olarak görülmemeli, kimliğini bozmadan kendi özgür iradesi içinde aksine desteklenmeli…

Keza Motokros yarışmaları da bu minvalde değerlendirilmeli…

Yeri gelmişken yazayım da unutuldu sanılmasın: Jaz ve klasik müzik festivaline katılan sanatçıların saraçlar içinde işportada satılan düğün parası olarak bilinen dolar desteleriyle dalga geçtikleri sosyal medya paylaşımları Afyonkarahisarlı üst düzey bir yönetici tarafından basına farklı bir şekilde pas edilerek itibar zedeleme amaçlı yayına vesile olunması iğrenç bir yönetim ve yöneticilik tarzıydı… Kişiselleştirilmişti…

Bunları yazıyorum ama Film festivalinden bahsetmiyorsun diyenler olabilir… Doğrudur bahsetmiyorum… Çünkü getirilen film/sinema bağlantılı kişiler tek yönlü kişilerdi ve toplumun geneline hitap etmiyordu. Ahbap çavuş gönüllemesi gibi bir şey olmuştu… Ve iktidarı ele geçirmenin etkisindeki kraldan daha kralcı olma mesajı veren kültür ve görüş dayatması idi…

Bu yüzden Afyonkarahisar 1. Film Festivaline kimse ilgi göstermedi, dönüp de bakmadı bile.

Belki bu yazdığıma yetkililerden alınan gücenenler olabilir ama ölçü yine kendilerinin yaptığı organizasyonlardır…

Afyonkarahisar 1. Film Festivali’ni düzenleyenler, Festival’de, motokros yarışmasındaki veya Ceza adlı grubun konserindeki veya Zafer Haftasındaki Türk Yıldızları Hava Gösterisi’ndeki kalabalıkları nedenbulamadıklarını kendilerine sorarlarsa cevabını da yine kendileri vermiş olurlar.

Mesela yetkililer düzenledikleri 1. Afyonkarahisar film festivalinin Fethibey kavun festivali veya Rahvan At Yarışları kadar neden ilgi görmediğini kendilerine sormalılar…

Evet, Afyonkarahisar da sosyal hayat renkli olmalı, sosyal hayata katılım fazla olmalı ama hiçbir etkinlik festival adı altında bir hayatın başka bir hayata dayatması olmamalı, hayatımızı zenginleştirmeli, çeşitlendirmeli, birlikte yaşamanın en önemli unsuru olan hoşgörüyü geliştirmeli.

Ömrümüz varsa günü gelince bu konulara daha fazla değineceğiz inşallah.

Bu yazı vesilesi ile Afyonkarahisar’ın bugünlerde daha çok sosyal etkinliğe ihtiyacı var vurgulaması ile Motokros yarışmaları ve Zafer Bayramı etkinliği kapsamında düzenlenen kültürel etkinlikleri düzenleyenlere, emeği geçenlere teşekkür eder, böyle farklı bir sosyal etkinlikle kenti buluşturduğu için “BELEDİYE BAŞKANIMIZI” hassaten kutlarım…

Dinçay Dogar
Türkeli Gazeteri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ekim 2024
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031